Cuma, Ağustos 08, 2008

Petrollll

GAZETECI VEDAT YENERER'IN YAZISI.....
Petrol yoksa çıkartma ruhsatı neden vermiyorsunuz ?

Değerli okurlar, geçenlerde Türkiye-Suriye sınırında uydu verilerine göre
petrol deniz i olduğu iddiasını yazmıştım. Yazı

sonrasında Silopi de madencilik yapan Beşir Yılmaz aradı.
Yazacaklarımı lütfen iyi okuyun!...
Beşir Yılmaz telefonda. 'Vedat bey, gelin Silopi' de Cudi eteklerine sizi
götüreyim de petrolü kendi gözünüzle
görün!..'diyerek feryat ediyordu.

Nasıl yani!..' diye sorduğumda anlatmaya başladı..

'Biz aileden madenciyiz.Irak sınırında yaklaşık 300 km ya da bir başka
deyişle yaklaşık 150 milyon ton asfaltit madeni buldum.. Bu
madeni bir süre resmi olarak işlettikten sonra devlet 1978 yılında
kamulaştırıyoruz' diyerek el koydu.

Rezervin de 50 milyon ton olduğu iddia ed ildi. Madem asfaltit rezervi az,
neden el koyuyorsunuz. Dünyanın neresine giderseniz

gidin asfaltit maddesi bulunan her yerin altında petrol vardır.

Silopi'nin altı da petrol deniz idir. Yaz aylarında etraftaki ocaklardan
resmen petrol akar ve Hezil çayına karışır. Gelin görün!
Sadece petrol değil, burada çok zengin uranyum Ve nikel madeni de var'

Nereden biliyorsunuz? 'Türkiye'deki analizlere güvenmediğim için madenin
her tarafından örnekler alarak Almanya'ya bizzat götürdüm

ve analiz yaptırdım. Raporları gönderdim size ( Sonuçlar elimde Yatağan ve
Tunç bilek'e göre iki misli rakamlardünyanın en önemli uranyum madenlerinden
birisi buradadır
haldedir..'
Beşir Yılmaz'ın anlatacak o kadar çok şeyi var ki makineli tüfek gibi art
arda sıralıyor.Ben de zaman zaman araya girip soru soruyorum.
-Petrol olduğunu nereden biliyorsunuz?'Bu bölgede İngilizler 1967-87de
petrol aramışlar. Açılan kuyulardan gökyüzüne doğru 100 me tre kadar petrol
fışkırmış.
Ardından kapatmışlar ve betonlamışlar. Benim madenimin yanında da bu kuyudan
var ve vanasını gelin birlikte açalım eğer beton ve cıva
basıp tıkamadılarsa bakalım ne kadar petrol fışkıracak. Dönemin köylüleri
arasında hâlâ yaşayan görgü tanıkları var ve petrolün 100
metre kadar fışkırdığını görenler var. 'Beşir Yılmaz konuştukça pür dikkat
dinlemeye devam ediyorum..'
Vedat Bey, asfaltit maddesi olan her yerde petrol vardır. Eğer petrol yoksa
bana neden petrol çıkartma ruhsatı vermiyorlar? Musul
ve Kerkük' ün rakımı 80-100 metre civarındadır. Cudi Dağı'ndaki >petrolümüz
resmen Irak'a doğru akıyor ve başta İngilizler ve ABD
bunu biliyor..'

Beşir Yılmaz bugünlerde Silopi' ye bile zor gider hale gelmiş. Devlet
kamulaştırılacak diye el koyduğu
madeni şimdi Turgay Ciner 'in sahibi olduğu Park Holding'e devretmiş. Durum
böyle olunca, Yılmaz da dava üstüne
dava açmış ve yürütmeyi durdurma kararı aldırmış. Eğer tekrar el konulursa
AIHM' YE başvuracakmış.
kısacası madeninin peşini bırakmıyor ama artık bölgedeki aşiret ağaları da
onun peşini bırakmaz hale getirilmiş..

Bütün dava tutanakları elimde okudukça dehşete kapılıyorum. Şimdi sıkı
durun... Beşir Yılmaz Başbakan Tayyib Erdoğan' a bu durum üzerine
başvurmuş
ve dilekçe vermiş dilekçede aynen şöyle yazıyor..
'Bürokrasi ve çeteler milletin hak ve hukukunu aramaktan bezdirmiştir.
Televizyonda ve basındaki konuşmalarınızda 'hortumcu

çetelerin ve bürokrasinin üstüne gidilecektir diyorsunuz'. Millet buna çok
seviniyor. 25 yıldır gasp edilen madenimiz çete ve

bürokratların, anayasa, kanunlar ve insan hakları hiçe sayılarak ihale yolu
ile peşkeş çekiliyor. Allah'a ve sizin yüksek
adaletinize sığınıyorum.' Beşir Yılmaz devlet tarafından el
konulan mallarını ve bunun karşılığında devletin verdiği parayı yazıya
eklemiş..1- 35 k m yol yaptım. 2- 500 bin ton hazır çıkarılmış kömürüm var.3-
3,5 milyon metreküp hafriyat yapılmış.4- Mazot tankları.
5- Dinamit ambarı.6- Kantar ve kantar binası. Resmi olarak bana ait olan ve
vergisini ödediği madenimde Bugüne

kadar yaptığım işler ve halen bulunan demirbaş ve çıkarılmış maden içinde
5.800.800 TL. (Buna resmen gasp ve devlet terörü denir!)
Beşir Yılmaz Başbakan Erdoğan'a yazdığı dilekçede devam ediyor. 'Bu para
halen bankada duruyor. Buna rağmen Türkiye Kömür
İşletmeleri ihaleyi adamlarına ve hortumculara peşkeş çekiyor'
Beşir Yılmaz' ın bu başvurusuna Başbakan Erdoğan bugüne kadar cevap
vermemiş.Beşir Yılmaz'dan al ve ABD bağlantılı şirketlere ver. Uranyum
konusu da bir başka skandal. Güneydoğu resmen petrol deniz i üzerinde ve
Türkiye ABD Firmalarının peşinde 'bize petrol bul' diye

yalvarıyor... İddialar devam ediyor:6 mühendisin kafaları kesildi.
TPIK diye Türkiye Petrolleri'nin kurduğu bir kurum yurt dışına p etrol arama
işlerine giriyor ve bugüne kadar milyar dolar zarar
ediyor.Beşir Yılmaz diyor ki: 'Kimin hain kimin işbirlikçi olduğunu anlamak
çok kolay! Eğer bölgede petrol yok ise neden bana petrol çıkartma ruhsatı
verilmiyor. Ruhsat verin 800 metreden petrolü çıkartmazsam ben bu ülkeyi
terk ederim. MTA yıllar önce sondaj yaptı 480 metrede su
bulundu ve ardından delici aletin ucu kırıldığı için sondaja son verildi.
Herkes bilir sudan sonra petrol gelir. Biz yerli teknoloji
le 1200 metreye kadar sondaj yapabiliriz kimseye ihtiyacımız yok.
İzni versinler siz görün petrol nasıl fışkıracak.' Bu görüşmemizden bir gün
sonra Beşir Yılmaz tekrar aradı ve Soma'da görevli bir mühendis ile
görüşmemi isteyerek telefon
numarasını verdi. Adını burada yazmak istemiyor. Mühendis ile görüşmemde
daha da çarpıcı gerçekler çıktı ortaya.
Altı ay kadar önce Cudi dağları eteklerinde bulanan 6 insan iskeletinin ne
olduğunu bilip bilmediğimi sordu. Ben de
bilmiyorum' dedim. Mühendis ekledi 'Bu iskeletler 18 Yıl önce Cudi Dağı'nda
kaybolan 6 Türk petrol mühendisinin iskeletleri. Kafaları kesilerek
öldürülmüş..' Dondum kaldım. Ne diyeyim.Kendisi de mühendis olduğu için
yalan söylemiyordur diye düşündüm..Ardından devam etti..
Vedat Bey Türkiye maden bakımından dünyanın en zengin ülkesi. Siz Ödemiş
yakınlarındaki Bozdağ'ın dünyanın en büyük altın rezervi olan dağlarından
biri olduğunu biliyor musunuz? Ama bu madenleri kimse çıkaramaz. Hatta bu
konunun üzerine giden gazeteciler öldürüldü. Uğur Mumcu ve Çetin Emeç'in
öldürülmeden kısa bir süre önce bu madenler üzerine gittiğini biliyorsunuz
her halde...' İlgiyle dinledim. O kadar çarpıcı şeyler anlattı ki, yazmaya
sayfalar yetmez. İddiaların hepsinin belgeli olduğunu söyleyen bu mühendis,
gazete ve televizyon kanallarında hiçbir gazetecinin bu yönde bir haber
yapamadığını ve
milletin resmen uyutulduğunu örneklerle anlattı . Beşir Yılmaz'a son sözüm '
Bana anlattıklarınızı Genelkurmay''a anlatınız mı?' oldu.
Aldığım cevap da aynen şöyle. Vedat Bey her şeyi belgeleriyle birlikte bir
kaç kez askeri büyüklerimize anlattım ama bugüne kadar bir arpa boyu
ilerleme
kaydedemedik!'. Ne diyeyim, bu milleti korumaya yemin etmiş olanlar
utansın!.. Son sözüm: 'AB ve ABD, PKK''yı boşu boşuna
özellikle bu bölgede güçlendirip milletin başına bela etmedi. Bölgeye
gelecek barış ortamı Türkiye''yi ekonomik olarak uçuracak gelişmelere
gebedir!..'
İlgili olacağını düşündüğünüz herkese yollayın...önemli!! VATANINI MİLLETİNİ
SEVEN BU YAZIYI HERKESE GÖNDERSİN BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA BÜYÜR

Hiç yorum yok: