Çarşamba, Nisan 04, 2007

Güzel bir hikaye

Dert Ağacı


Eski çiftlik evini restore etmek için tuttuğum marangoz, işteki ilk gününü zorlukla tamamlamıştı. Arabasının patlayan lastiği onun ise bir saat geç gelmesine neden olmuş,
elektrikli testeresi iflas etmiş ve simdi de eski püskü pikabı çalışmayı reddetmişti.
Onu evine götürürken yanımda adeta bir tas gibi oturuyordu. Evine ulaştığımızda beni, ailesiyle tanışmam için davet etti.
Eve doğru yürürken küçük bir ağacın önünde kısa bir süre durdu,dalların uçlarına her iki eliyle dokundu.Kapı açıldığında; adam şaşırtıcı bir şekilde değişti. Yanık yüzü tebessümle kaplandı, iki küçük çocuğunu kucakladı ve esine kocaman bir öpücük verdi.Daha sonra beni arabaya yolcu etmeye geldiğinde ; ağacın yanından geçerken merakim daha da arttı ve ona eve giderken gördüğüm olayı sordum.
"O, benim dert ağacım," dedi.
"Elimde olmadan isimde bazı sorunlar çıkıyor,
ama şundan eminim ki o sorunlar, evime, esime ve çocuklarıma ait değil.Bunun için bu sorunları her aksam eve girerken o ağaca asıyorum. Sabahları tekrar onları oradan alıyorum. Ama komik olan ne biliyor musunuz?
"Ertesi sabah onları almaya gittiğimde, astığım kadar çok olmadıklarını görüyorum...."

Öfkeyle geçen her dakikanız, mutluluğunuzdan çalınmış 60 saniyedir !

Hiç yorum yok: